Doğal taş sektöründe dünyanın en önemli buluşmalarından olan Marble İzmir Uluslararası Doğal taş ve Teknolojileri Fuarı, 26-29 Nisan tarihlerinde İzmir’de gerçekleşti.
Fuar kapsamında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu tarafından düzenlenen alım heyeti programı kapsamında 20 ülkeden, 120 yabancı satın almacı İzmir’e geldi.
Gerçekleştirilen ticari görüşmelerle İzmir ve ülke ekonomisine katkı sağlayacağını ifade eden TİM Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya, “Sektör olarak bugüne kadar 6 ticaret heyetini tamamladık. Hedefimiz yılı 18 ticaret heyeti ile kapatmak. Gelecek yıl ise heyet sayımızın 24 olmasını hedefliyoruz. Ne kadar çok heyet düzenler, ne kadar çok ülke ile teması artırırsak ihracatımıza daha büyük katkı sağlayacağımıza inanıyoruz. İşte, bu yüzden ülkemizde düzenlenen fuarlara da büyük önem veriyor ve destekliyoruz. İzmir’deki fuarımız için de Türkiye İhracatçılar Meclisi Maden Sektör Kurulu olarak alım heyeti organizasyonu düzenledik. Fuarla eş zamanlı olarak düzenlediğimiz alım heyetine; Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Azerbaycan, Bahreyn, Belçika, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık, Hindistan, Hollanda, İtalya, İsrail, Katar, Kazakistan, Kuveyt, Mısır, Özbekistan, Polonya, Suudi Arabistan, Umman, Ürdün’den iş insanları katılıyor. Bu görüşmelerin ihracatımıza büyük katkı sağlamasını umuyoruz” dedi.
“Hak ettiğimiz noktada değiliz”
Türk maden sektörünün, 2022 yılında yaklaşık 6,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini ifade eden Rüstem Çetinkaya, “2022 yılında ürün grubu bazında metalik cevherler 2 milyar 172 milyon dolarla maden sektörünün ihracatında ilk sırada yer aldı. İkinci sıra, 2 milyar 96 milyon dolarlık ihracatla doğal taşların oldu. Üçüncü sıradaki endüstriyel mineraller ihracatı ise 1 milyar 357 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Rakamlar da gösteriyor ki doğal taş ihracatı sektörümüz ve ülkemiz için çok büyük bir önem taşıyor. Rakamların bize gösterdiği başka bir şey daha var. O da Türkiye olarak henüz maden ihracatında hak ettiğimiz noktada olmadığımız.
Neden böyle söylediğimi anlatmaya çalışayım. Türkiye, dünyada bulunan 90 maden tipinden 80’ine sahip. Yani, madencilik zengini bir ülkeyiz. Böyle bir duruma rağmen Türkiye’de madenciliğin toplam gayri safi milli hasıladan aldığı pay, yüzde 1,3. Bu oran, madencilik zengini ülkelerde ortalama yüzde 7 seviyesinde. Yıllar içinde değişmekle birlikte Çin’in yüzde 23, Rusya’nın yüzde 7, Avustralya’nın yüzde 9, ABD’nin yüzde 7 ve Kanada’nın yüzde 5. Eğer, biz de payımızı dünya ortalamasına çekersek, 42 milyar dolarlık ihracata imza atabiliriz. Yüzde 5 seviyesini dahi yakalasak, 30 milyar dolardan fazla ihracat yapabiliriz” ifadelerini kullandı.
“Engelleri aşmak bizim elimizde”
Maden sektörüne olan bakış açısısın sektörü zorladığına dikkat çeken Rüstem Çetinkaya, şunları söyledi:
“Bu engelleri aşmak bizim elimizde. İşte, bu yüzden İMİB olarak göreve geldiğimiz günden bu yana madene ve madenciliğe karşı oluşan olumsuz algıyı değiştirmek için çalışıyoruz. Sürekli sahadayız, sektörümüzle bir aradayız. Ülkemiz, madenlerden çok daha fazla gelir elde edebilir, ham madde konusunda tam bağımsız olabilir. Bunu yakalamak için ise kamuoyu ile tam bir birliktelik içinde olmamız gerekiyor. Eğer bunu başarırsak, birlik olursak, tek ses olursak; maden sektörü olarak 30 milyar dolarlık ihracat seviyelerini aşabiliriz.”